Yasin PEKEROĞLU | Danışman & Eğitmen & Yazar
KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMELERİNE KARŞI GÜVENLİK TEDBİRLERİ
Karbonmonoksit zehirlenmesi vakaları gerek ülkemizde gerekse tüm dünyada birçok insanın yaşamını yitirmesine neden olmaktadır. İnsan sağlığı açısından tehlikeleri ölüme sebep olacak kadar fazladır. En önemli özelliği ise insanlar tarafından tüm duyu organlarınca fark edilmesi/hissedilmesi oldukça zor olan karbonmonoksit gazı yanıcı, zehirli, tatsız, renksiz ve kokusuzdur. Bu yönleriyle solunum yapılırken fark edilmez, diğer belirtileri sayesinde kişi uyku halinde değilse ancak fark edilebilir.
Temel olarak bir karbon ve bir oksijen atomundan oluşan moleküler yapıya sahiptir. Kısaca (CO) olarak ifade edilir. Karbonmonoksit bilinen yakıtların yanması yanı sıra her türlü yanma sonucunda açığa çıkar. Özellikle tam yanmanın olmadığı ortamlarda daha fazladır.
Bilindiği gibi kırmızı kan hücrelerindeki hemoglobin, havadaki oksijeni dokularımıza taşır. Hemoglobin ise en iyi biçimde oksijenle bağlanır, ancak bir diğer gaz ise karbonmonoksittir. Önemli fark ise oksijene göre neredeyse 250 kat daha fazla karbonmonoksite bağlanması dikkate değerdir. Sigara içenlerin nefes darlığı çekmelerinin en temel sebebi, sigara dumanında açığa çıkan karbonmonoksitin hemoglobine hızla bağlanması sonucunda karboksihemoglobine (COHb) dönüşerek oksijenin dokulara taşınmasını engellemesidir. Kandaki (COHb)nin yarılanma ömrünün 320 dakika olduğu düşünüldüğünde maruz kalan kişinin tamamen arındırılması neredeyse beş saat kadardır.
Yapılan araştırmalara göre soluduğumuz havada %0,1 civarında karbonmonoksit (CO) olması sonucu hemoglobinin oksijen taşıma görevini yarı yarıya yapamamasına sebep olmaktadır. Ayrıca bu oran ölüme bile neden olmaktadır. Karbonmonoksit ile birleşmiş hemoglobin oranı % 20-30'luk seviyelere ulaştığında zehirlenme belirtileri ortaya çıkar, % 60 seviyelerine ulaşınca da koma ve/veya ölüm görülebilir.
Karbonmonoksitin zehirlenme belirtileri oldukça fazladır. Bunlardan en önemlileri; baş ağrısı, baş dönmesi, yüzde pembe renk oluşması (daha sonra pembe ölüm diye tabir edilmesinin sebebidir) solunum zorluğu, terleme, kaslarda ve hareketlerde gevşeme, şuur kaybı, halsizlik, koma hali sonrası ölüm olarak sıralamak mümkündür.
Teknik bilgiler ışığında ifade etmek gerekirse; maruz kalınan miktarın 200 ppm (milyonda bir) civarında olması halinde hafif baş ağrısı, bulantı ve halsizlik belirtileri gösterir. Bu oranın 1600 ppm seviyesine ulaşması halinde ortalama bir saat içinde ölüm gerçekleşmektedir.
Karbon monoksit havadan ağır olup kapalı ortamlarda hızlı bir şekilde birikebilir. Bu nedenle karbonmonoksit zehirlenmeleri bakımından risk altında olduğu düşünülen meslek gruplarından kapalı garajlarda çalışanlar, itfaiye mensupları, boya temizleme sektöründe çalışanlar, kazan dairesi görevlileri, oto tamircileri ve çelik endüstrisi çalışanları vb. sıralanabilir.
TEMEL GÜVENLİK TEDBİRLERİ
Ev ve işyerlerinde tüm ısıtma sistemlerinin ve bacaların bakımını her yıl düzenli olarak yetkili kişilere yaptırmak, ortamların yeterli hava almasını sağlamak önemlidir. Özellikle yatılan mekanlarda yanar halde bacasız veya açık ısıtıcılar bulundurulmamalıdır. Lodoslu havalarda bacaların güvenliğine dikkat edilmelidir. İyi yanmayan, standartlara uygun olmayan yakıtlar kullanılmamalıdır. Kapalı mekanlarda jeneratör ve bacasız ısıtma araçları kullanılmamalıdır. Kapalı garajlarda çalışır durumda araç bırakılmamalıdır. Doğalgaz cihazlarına yeterli oksijen sağlanması gerektiğinden pencere vb. alanlarda yeterli açıklıklar sağlanmalı ve asla kapatılmamalıdır. Baca ve soba borusu bağlantısının uygun bir biçimde yapıldığından emin olunmalıdır. Soba kurarken fazla dirsek kullanımından kaçınılmalıdır. Banyolarda şofben olması halinde uygun bir şekilde havalandırılmalıdır. Kapalı veya yarı kapalı garajlarda motorlu araçlar uzun süre çalışır durumda bırakılmamalıdır. karbon içeren yakıtların kullanıldığı mekanlarda mutlaka CO dedektörü (farklı özelliklere sahip sensörlü) konulmalıdır.
Çoğunlukla pembe ölüm diye adlandırılan karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı oldukça dikkatli olunmalıdır. Zehirlendiği düşünülen kişinin bulunduğu ortam derhal havalandırılmalı ve oksijen alabileceği bir yere veya açık havaya çıkarılmalıdır. 112 acil yardım çağrılmalıdır, bu arada 114 alo zehir hattından da destek alınabilir. Zehirlenme şüphesi olan kişinin tıbbi yardım gelene kadar hava yolunu tıkayan şeyler varsa temizlenmelidir. Erken ve etkin tedavi edilmeyenlerde kalıcı beyin hasarı meydana gelebildiğini de unutmamak gerekir.
Bu makale, 06 Nisan 2014 tarihinde yayınlanmıştır.