Yasin PEKEROĞLU | Danışman & Eğitmen & Yazar
Çağımızın Yeni Çevre Sorunu Elektronik Atıklar
Çevreyi kirleten veya tahrip eden atıkların bertarafı ve kontrolü ile ilgili çalışmaların en yoğun olduğu yüzyıldayız. Her ne kadar bilinçlenme ve kamuoyu baskısı olmasına rağmen istenen düzeylerde çevre yönetimi faaliyetleri gerçekleştirilememektedir. Nitekim Dünyada yaşanan felaketlerin boyutu, durumun endişe verici olduğunu göstermektedir.
Hava, su, toprak, gürültü vb. kirliliklerle mücadelenin yanı sıra teknolojinin hızlı gelişimi ve elektronik cihazların sürekli yenilenmesi, dünyayı tehdit eden yeni bir tehlikeyi de (e-atık) beraberinde getirmektedir. Şöyle ki, PVC, kloroflorokarbon, kurşun, civa, kadmiyum, baryum, berilyum, arsenik, freon, fosfor vb. zararlı maddeler içeren elektronik atıkların, doğru şekilde toplanıp geri dönüştürülememesi halinde hem çevre, hem de canlılar için ciddi tehdit oluşturmaktadır. Evsel veya endüstriyel atıklarla karışan elektronik atıkların içindeki toksik maddeler havaya, toprağa ve suya karışmaktadır.
E-Atık (elektronik atık) ya da İngilizce tanımıyla WEEE (Waste Electrical and Electronic Equipment), kullanım ömrünü tamamlamış olan, içerisinde bir veya daha fazla elektrik iletim elemanı bulunduran ürünlere verilen addır.
BM Çevre Programının (UNEP) hazırlanan raporuna göre, ABD, "e-atık" olarak nitelendirilen telefon, yazıcı, televizyon, bilgisayar ve benzeri elektronik cihaz atıklarının en büyük "üreticisi" durumundadır. ABD'de yılda yaklaşık olarak üç milyon ton e-atık ortaya çıkmaktadır. ABD'yi 2,3 milyon tonla Çin takip etmektedir. Cep telefonu atığının Çin'de 2007 seviyesine göre 2020'de 7 kat, Hindistan'da ise 18 kat artması beklenmektedir.
Yine yapılan araştırmalara göre e-atıklar, Dünyadaki katı atıkların yüzde birini oluşturmaktadır. Dünyada her yıl 20-50 milyon ton, Türkiye'de 300 bin ton e-atık oluşmaktadır. Yıllık yüzde 10 oranında artış göstermektedir. Ülkemizde yıllık e-atık kişi başına ortalama 4 kg civarındadır. 2004 yılında dünya çapında 183 milyon bilgisayar, 674 milyon adet cep telefonu satılmıştır. 2010 yılı itibariyle 716 milyon yeni bilgisayar kullanıldığı bilinmektedir. EU27 ülkelerinde 2005 yılında ortaya çıkan 8,3 milyon tonluk e-atığın yalnızca 2,2 milyon tonunun toplanabildiği belirtilmektedir.
E-atıkların yüzde 30'unu çamaşır makinesi, elektrikli süpürge, fırın, klima, çay/kahve makineleri vs oluşturmaktadır. Bu atıkların yüzde 20'sini buzdolapları, yüzde 15'ini DVD/VCR,CD çalar, radyo ve Hi-Fi cihazları, yüzde 15'ini bilgisayar, telefon, fax ve yazıcı, yüzde 10 Tv, yüzde 10'nunu ise monitörler oluşturmaktadır. Tehlikenin boyutları açısından örnek vermek gerekirse; buzdolaplarında bulunan CFC gazı, egzoz gazından 10-15 bin kat fazla ısı tutarak sera etkisini arttırmaktadır. Katot ışın tüplü (CRT) televizyonlar 2-4 kilogram kurşun içermektedir. 10 gram kurşun 25.000 ton toprak ya da 200 bin litre suyu kirletmektedir. Bir başka örnek; bir flüoresanın içerisinde bulunan civa 30.000 litre suyu kullanılamaz hale getirmektedir. Bir çay kaşığının 70'te biri kadar civa ise 80,000 m2'lik bir göldeki suyu kirletebilmektedir. CRT olarak bilinen monitörlerde ve flüoresan lambalarda bulunan kanserojen fosfor, havada 320 km uzağa yol kat edebilmektedir.
2012 yılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre ülkemizde yılda 537 bin ton e-atık ortaya çıkmaktadır. E-atık konusu, 22 Mayıs 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların Kontrolü Yönetmeliği" kapsamında olup birçok düzenlemeyi de beraberinde getirmiştir. Yönetmeliğin amacı; elektrikli ve elektronik eşyaların üretiminden nihai bertarafına kadar çevre ve insan sağlığının korunması amacıyla elektrikli ve elektronik eşyalarda bazı zararlı maddelerin kullanımının sınırlandırılması, bu sınırlandırmalardan muaf tutulacak uygulamaların belirlenmesi, elektrikli ve elektronik eşyaların ithalatının kontrol altına alınması, elektrikli ve elektronik atıkların oluşumunun ve bertaraf edilecek atık miktarının azaltılması için yeniden kullanım, geri dönüşüm, geri kazanım yöntem ve hedeflerine ilişkin hukuki ve teknik esasları düzenlemektir. Bahsi geçen yönetmeliğe göre elektrikli ve elektronik eşya (EEE) tanım olarak "…alternatif akımla 1000 Volt'u, doğru akımla da 1500 Volt'u geçmeyecek şekildeki kullanımlar maksadıyla tasarlanmış olan, uygun bir biçimde çalışması için elektrik akımına veya elektromanyetik alana bağımlı olan eşyaları ve bu akım ve alanların üretimi, transferi ve ölçümüne yarayan eşyalar" kastedilmektedir.
Bir diğer tanım ise atık elektrikli ve elektronik eşya (AEEE): Ek-1/A'da tanımlanan kategorilerde yer alan ürünlerin kullanım ömrü dolduğu andaki bütün bileşenlerini, unsurlarını ve ihtiva ettiği sarf malzemelerdir. Ek-1/A kapsamındaki elektrikli ve elektronik eşya kategorileri aşağıda liste halindedir.
- 1. Büyük ev eşyaları
- 2. Küçük ev aletleri
- 3. Bilişim ve telekomünikasyon ekipmanları
- 4. Tüketici ekipmanları
- 5. Aydınlatma ekipmanları
- 6. Elektrikli ve elektronik aletler (büyük ve sabit sanayi aletleri hariç olmak üzere)
- 7. Oyuncaklar, eğlence ve spor ekipmanları
- 8. Tıbbi cihazlar
- 9. İzleme ve kontrol aletleri
- 10.Otomatlar
Anılan yönetmeliğin, belediyelerin görev ve sorumlulukları başlıklı 8. maddesinde; Aşağıdaki tabloya uygun olarak getirme merkezlerini (belediyeler tarafından kurulan atık toplama merkezleri) kurarak AEEE'lerin toplanmasını sağlamakla ve kurulan getirme merkezlerine ilişkin olarak halkı bilgilendirmekle yükümlüdür.
- Belediye Nüfusu- Getirme Merkezi Oluşturma ve AEEE Toplama Başlangıç Yılları
- 400.000'den fazla -1/5/2013
- 200.000-400.000 arası -1/1/2014
- 100.000-200.000 arası -1/1/2015
- 50.000-100.000 arası -1/1/2016
- 10.000-50.000 arası -1/1/2017
- 10.000'den az -1/1/2018
Yine anılan yönetmeliğin, tüketicilerin yükümlülükleri başlıklı 11. Maddesinde; "Elektrikli ve elektronik eşya tüketicileri; AEEE'leri üreticilerin ve belediyelerin belirledikleri esaslara göre diğer evsel atıklardan ayrı olarak biriktirmekle, AEEE'lerini dağıtıcıların, belediyelerin, üreticilerin veya işleme tesislerinin oluşturdukları toplama yerlerine götürmekle veya götürülmesini sağlamakla ve kayıt dışı toplama yapanlara vermemekle yükümlü olduklarını ifade etmektedir. Bu nedenle hurdacılara verilmemesi, evsel atıklara karıştırılmaması gerekmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından elektrikli ve elektronik atıkların işlenmesi ile ilgili uygun görüş verilen firma sayısı yirmi civarındadır. Lisanslı bu firmalar sayesinde çevre ve insan sağılığına yönelik izlenebilir ve kontrollü geri kazanım ve katma değer sağlanabilmektedir. Çünkü e-atıklar içerdikleri demir, bakır, altın, alüminyum vb. değerli maddeler nedeniyle ekonomik değer taşımaktadır.
Anayasamızın 56 ncı maddesinde "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir" hükmü yer almaktadır. Atık yönetiminde çeşitli kurum ve kuruluşların yanında toplumun tüm unsurlarına da önemli görevler düşmektedir. Başta tehlikeli maddeler içeren ürünler ile güvenilir olmayan ürünleri olabildiğince tüketmemek, oluşan atıkları evsel atıklarımızdan ayrı toplamak çevre ve insan sağlığı, hem de ülkemizin ekonomik kazanımları açısından oldukça önemlidir. Genel olarak atık toplama, ayrıştırma, geri kazanım kültürünün artmasına paralel olarak, e-atıkların geri dönüşümüyle ilgili olarak üretici ve tüketicilerin sorumluluk alması her geçen gün daha da önem arz etmektedir.
Bu makale, Kocaeli Panorama Dergisinin Aralık 2013 sayısında yayınlanmıştır.