yasin pekeroğlu

Yasin PEKEROĞLU | Danışman & Eğitmen & Yazar

 

BİLGİ ÇAĞINDA BİLGELİK, BİLGECE YAŞAMAK

Yaşadığımız çağ, her yönüyle bilgiye erişimin olabildiğince rahat olduğu bir dönemdir. Ancak erişilen her bilginin doğruluğunu tartıştığımız için risk toplulukları haline gelmiş durumdayız. Böylece artan bilgi kirliliği arasında insan ruhu da rahatsızlanmaktadır. Oysa çoğumuzun gıpta ile okuma arzusu ile bilgelik ve bilgeler hakkında bir materyal/yazıya eriştiğimizde, içeriğindeki derin öğretiler sayesinde düşünmekte ve mutlu olmaktayız.

Bilgelerin öğütleri, söylemleri karşısında farkına vardığımız derin felsefi, dini, psikolojik, sosyolojik vs. unsurları dilimize, düşüncelerimize ortak olur. Çünkü sevgi ve bilgi verdikçe azalmayan, artan bir özelliğe, güzelliğe sahiptir.

Bilgelik, tarihsel olarak net bir dayanaktan yoksundur. Bilge kavramını tanımlamak gerekirse öğüt veren, adil, güven veren, gizemli, sabırlı, esin veren, alçak gönüllü ve sevgi doluluktur. Kısacası örnek ve öncü olmaktır. Bu kadar atıftan sonra bilgeliği yaşla ilintilemek doğru değildir. Yaşlanmadan da bilge olunabilir. Çünkü tanımlamaya çalışıldığı gibi özün özü bilgelik insanın kendini bilmesidir. Eflatun’un Kendini bil! vurgusu kendini bilmeyenin bildiğinin de öneminin olmadığına işarettir. Yunus’un “İlim, ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır.” Toplumumuzun dimağındadır. İlimsiz bilgi, bilgisiz bilgelik olmaz. Bilgeler bilgiyi tamamen yararlı kullanır. Dahası çok şey bilmediklerini bilerek, akla uygun yaşayarak mutlu yaşarlar. Çok şey bilmek, çok okumak bilge olmak değildir.

Bilgelik dinimizde hikmet kelimesine karşılık gelmektir. Yaradılışımız gereği her insan değerlidir. Dolayısıyla yaradılışımızın gereği olarak en başta kendimizi tanımalıyız. Her olaydan, her insandan mutlaka bir şeyler öğrenmeliyiz. Çevremizdeki her şeyden beslenecek/öğrenecek kadar faydalanmalıyız.  Çünkü hepsi bizim için yaratılmıştır. Dolayısıyla bilgeler gibi hayatın bir sınav sürecinden ziyade öğrenme süreci olduğunu anlarız.

Öğrencileri Bilgeye iki soru sorarlar. Birincisi: İnsanoğlunun hangi davranışları sizi şaşırtır? Bilgenin cevabı, hepsi dedikten sonra sıralar:  çocukluktan sıkılırlar, büyümek için acele ederler ama büyüdükçe de çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler, sonra sağlıklarını geri almak için kazandıkları paraları verirler. Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Ne bugünü ne de yarını yaşarlar. Hiç ölmeyecek gibi davranırlar ama hiç yaşamamış gibi ölürler. İkincisi: Öneriniz nedir? Bilgenin cevabı ise Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın. Yapmanız gereken tek şey kendinizi sevilmeye bırakmaktır. Dahası hayatta en çok şeye sahip olmak, asıl zenginlik değildir, asıl zenginlik en aza şeye ihtiyaç duymaktır.

Bilgelere çok şey borçluyuz. Bugün bilginin enginliği karşısında sadece ihtiyacımız olanı kullanarak ve sorgulayarak yaşamak bile bilgelik kazandırabilir. Aksi halde kaygı ve korkularımız yanı sıra aklın sınırlarından çıkıp başkalarının yönlendirmesi ile yaşam süreriz. Mutluluğumuzun reçetesi de zaten kendi akıl ve gücümüzden yansımaktadır. Aksi halde bilgi çağında yalnızlaşan insanların korkularına teslim oluruz.

İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor.
Kendisini sevilmeye layık görmediği için sevilmekten korkuyor.
Sorumluluk getireceği için düşünmekten korkuyor.
Eleştirilmekten korktuğu için konuşmaktan korkuyor.
Reddedilmekten korktuğu için duygularını ifade etmekten korkuyor.
Gençliğinin kıymetini bilmediği için yaşlanmaktan korkuyor.
Dünyaya bir şey vermediği için unutulmaktan korkuyor.
Aslında yaşamayı bilmediği için ölmekten korkuyor.

Kendini bilmeden yaşamanın bedeli, ruhumuzun dış etkenlere açık, kötülüklere karşı korunması ve iyileştirmesi imkansızlaşmaktır. Artık kitap sayfalarında antik çağın meşhur Sokrates, Platon, Aristoteles, Konfüçyüs gibi öğreti ve sözlerinde bilgelik aramaktan öte kendi bilgeliğimize ulaşmamız dileğiyle…

Bu makale, Sence Dergisi'nde (Ekim 2016, Sayı:12,Sayfa:18-19,Türk Büro-Sen Yayınları) yayımlanmıştır.

Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.